Mutlu İlişkilerin Sırrı: Bağlanma Tarzınızı Keşfedin

Daha mutlu ilişkiler için hangi bağlanma tarzına sahip olduğunuzu öğrenin.

Güzel Kadın

Güzel Kadın

@guzelkadin

Eklenme

:10 Eki 2022 - 16:48

Güncellenme

:21 Ara 2024 - 23:15

Mutlu İlişkilerin Sırrı: Bağlanma Tarzınızı Keşfedin

İlişkilerinizin genellikle aynı şekilde, benzer nedenlerle bittiğini mi düşünüyorsunuz? Genelde kendinizi ilk sıraya koymakta zorlanıyor musunuz? Veya sıklıkla ilişkilerde ihtiyaçlarınızın anlaşılmadığını ve karşılanmadığını düşünen tarafsınız. Eğer tüm bunlar size tanıdık geliyorsa, bağlanma tarzınıza bakmanın zamanı gelmiş olabilir.

Pandemiyle geçen zaman dilimi, elbette hepimize çeşitli zorluklar yaşattı. Bununla birlikte, geçirdiğimiz uzun izolasyon dönemi, diğer insanlarla derinden bağlantı kurma isteğimizi de artırmış görünüyor. Sevgi dili üzerine düşünen biriyseniz, bireylerin sevgiyi ifade etme ve almanın farklı yollarını anlamanın; güçlü, karşılıklı olarak tatmin edici ilişkiler sürdürmek için gerekli olduğunu da bilirsiniz. Benzer şekilde bağlanma teorisinin rolünü ve bağlanma stilinizi anlamak için zaman ayırırsanız, bazı ilişkilerin neden ısrarla yürümediğini anlayabilirsiniz. Daha da önemlisi, bunun her zaman sizin hatanız olmadığını anlayabilirsiniz.

Bağlanma teorisi nedir?

1950’lerde İngiliz psikiyatrist John Bowlby ve Amerikali psikolog Mary Ainsworth önderliğinde gelişen bağlanma teorisinin temel önermesi, erken çocukluk döneminde size bakan ebeveynle olan duygusal ilişkinizin kalitesinin, yetişkin ilişkilerindeki yakınlıklara tepkinizi belirlemesine dayanıyor.

Bağlanma tarzları neler?

Amir Levine ve Rachel SF Heller, Attached isimli kitaplarında, üç ana bağlanma tarzından söz ediyor ve bunu “insanların romantik ilişkilerde yakınlığı algıladıkları ve bunlara tepki verdikleri, çocuklarda görülenlere paralel olan davranışlar” olarak tanımlıyor:

Güvenli: Yakınlık konusunda tamamen rahat ve genellikle sıcak, sevgi dolu insanlar.

Endişeli: Yakınlık arayan, genelde ilişkileriyle meşgul olan ve partnerlerinin onları sevme yeteneği konusunda endişelenme eğilimi olan insanlar.

Kaçınan: Yakınlığı bağımsızlık kaybı olarak gören ve sürekli yakınlığı en aza indirmeye çalışan insanlar. Bu noktada bağlanma ve yakınlık kurma korkusu hakkındaki yazımız da ilginizi çekebilir.

New York’ta Empower Your Mind Therapy uygulamasının sahibi olan Alyssa Mairanz’a göre ise bu çalışmalara dayalı dört yetişkin bağlanma stili var. Ve çoğu insan tipik olarak her birinin küçük bir kombinasyonuna sahip: Güvenli, kaygılı- kafası dolu, kayıtsız kaçınan, kaygılı kaçınan.

Hangi bağlanma tarzına sahip olduğumu nasıl anlarım?

Alyssa’ya göre her bir bağlanma tarzının özellikleri şu şekilde:

Güvenli

Yüksek duygusal zekaya sahiptir. Duygularını yapıcı ve sağlıklı bir şekilde aktarır. İlişkilere ve sosyal etkileşimlere olumlu bakış. İyi kişiler arası problem çözme. Bağımsız veya bir ilişki içinde olduğundan emin hisseder.

Kaygılı- kafası dolu

Tüm ilişkilerde, özellikle romantik ilişkilerde kendini daha az güvende hisseder. Kıskançlık, kontrol, aşırı duyarlılık hissetme eğilimindedir. Sosyal etkileşimlere olumsuz ve şüpheci bakış. Sevildiğini hissetmek için sürekli doğrulama ister. Yalnız kalmakla mücadele eder. Zor ve dramatik geçmiş ilişkilere sahiptir.

Kayıtsız kaçınan

Kendi kendine yeter. Yalnız olmayı tercih eder, bağlanmaktan kaçabilir. En az romantik ilişkilerle ilgilenir. Çok arkadaşı olabilir ama çok yakın arkadaşları azdır. Duygusal yakınlıktan kaçınır.

Kaygılı kaçınan

Keder ve istismar dahil, geçmiş sıkıntılarla ilişkili olabilir. Sosyal etkileşimlere olumsuz veya şüpheci bakış. Birkaç yakın, otantik ilişki. Başkalarına güvenmekte zorlanır. Romantik ilişkiler arar ama acıdan kaçınmak için korunmayı tercih eder.

Bağlanma tarzını keşfetmek ilişkilere nasıl yardımcı olur?

Bağlanma tarzımızın ne olduğunun farkına varmak ve eğilimlerimize göre çatışmaları nasıl algıladığımıza bakmak önemli. Bu açıdan kim olduğumuzu anladığımızda, potansiyel partnerimizin tarzına da bakabiliriz. Onların nereden gelebileceklerinizi anlarsak bir çözüme varmak daha kolay olur.

Örneğin partnerinizin kaygılı kaçınan olduğunu bilmek, bir durumla ilgili duylarınızı ifade ederken size yardımcı olabilir. Bu aynı zamanda başkalarıyla iletişim kurmaya da katkı sağlar. Böylece şefkat ve sevgimizi, karşımızdakine ihtiyaç duyduğu tarzda gösterebiliriz.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: